Müzede sünnet yarın deniz
Posted on: Ağustos 16, 2014
Floransa’nın göbeğinde, Dante heykelinin yanı başında, meşhur Davut heykelini anlatırken rehber, arka taraftaki erkek insanlar şortlarının içinden kendilerininkini yoklayarak “bunun şeyi niye bu kadar küçük ki?” diye kafalarındaki deli soruları gündeme taşıyaraktan gülüştüler. Aynı arkadaşların Venedik’te “E bizim İstanbul buradan güzel” diye gündem dışı konuşmalar yaptıklarına da tanık olmuştuk. Ki aynı arkadaşların Anadolu Medeniyetleri Müzesinde kaybettiği arkadaşlarına “kıçı açık heykelin oradayım abi” demediğini, o arkadaşların da kendisine “oğlum buradaki heykellerin hepsinin kıçı açık” diye cevap vermediğini nereden biliyoruz ki? Gündemin içi dışı bir, mevzu hep aynı. Setr-i avret namazın değil, heykelin farzı oldu da haberimiz mi yok abiler? Davut’u rahat bırakın.
Birkaç gün önceki habere göre bir adam dev bir vajina heykelinin içinde sıkışıp kalmış. Büyüklük kompleksi esasen erkeklik organı ile müsemmadır, insanlık anıtının devasa olmasına tahammül edemez hani. Vajinaya düşen küçük olsun benim olsundur. Perinoplasti ameliyatıyla doğumla genişlemiş vajinayı daraltma ameliyatı da olabilirsiniz. Sosyal devlet bunun bedelini öder. Yeter ki estetik amaçlı olmasın. Estetik sevmiyor devlet.
Yıllarca baş örtüsü sorunu diye diye kamusal alan ve onun bölünmez sınırlarını tartışmış bir ırkın ahvadıyız. Ne travmalarla büyüdük biz. Bir kamusal alan olarak müze, her bir tarafı açıkta erkek ve kadın insan heykelleriyle nereye kadar azizim? O heykelleri görünce eşeğin aklına karpuz kabuğu düşer tabii. Biz de bu sene Davut heykelini kestirdik. Pilava da kattık azcık ucundan. Darısı damatlığına inşallah.
aysetatileciksin 
Yorum bırakın